Kayıtlar

Ağustos, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Hasan Sabbah ve Haşişiler

Şia mezhebi, islam tarihinin içerisinde birçok şekilde var olmuştur. Gerek siyasi, gerekse dini birçok isim yetişmiş, devlet kurulmuştur. Bunlardan en ünlülerinden biride Şia’nın İsmaili kolundan olan Haşişilerdir. Peki kimdir bu Haşişiler? Haşişilerin kim olduğunu anlatmadan önce şia’nın ismaili kolunu anlatmak lazım gelir. İsmailik bir Şia koludur, İmamı Cafer-i Sadığın vefatından sonra şiiler ikiye bölünmüştür. Bir kısmı Cafer-i Sadığın küçük oğlu Musa Kazımı 7. imam olarak tanımışlardır, bununla beraber günümüz İranının mezhebi, İmamiye (caferi) fırkası ortaya çıkmıştır. Diğer bir kısmı Cafer-i Sadığın oğlu İsmail’e tabi olmuş, bununla da Batinilik, diğer adıyla İsmaililik ortaya çıkmıştır. Hasan Sabbahtan önce kurulan iki İsmaili devlet vardır. Bunlardan biri Karmatiler, diğeri Fatimilerdir. Karmatiler Mekke-i Mu'azzama beldelerine saldıran, ömrü kısa süren bir devlettir. İkinci devlet olan Fatimilerde, Abbasilere karşı ayaklanarak, Abbasi devletini yıkıp başa geçmiştir. Fatim...

Şah İsmail Türk müydü?

Şah İsmail’in ırkı meselesi her zaman tartışma konusu olmuş, bir taraf Türk, bir taraf Kürt, bir taraf ise Arap demiştir. Biz bugün bu konuya değinmek ve “ırkı nedir” meselesininin bir önem arz etmediğini anlatmak istiyoruz. Şah İsmail’in annesi Türk Hakan Uzun Hasan’ın kızı Alemşah Begüm ve babaannesi (Şeyh Haydarın annesi ve Şeyh Cüneyt’in zevcesi olur) Uzun Hasan’ın kardeşidir bu ikisinin Türk olmadığından şüphe yoktur ancak baba tarafını incelersek Şeyh Safiyüddin Erdebili ve onun kayınpederi Zahid-i Gilaniye ulaşırız. Baba tarafından Firuzşah isimli Sincarlı bir Kürt ailesinden gelirler. Başka bir mevzu Şah İsmail’in, Şeyh Cüneyt’in Seyyidlik iddiasıdır. Şah İsmail, şahlık dönemi’nde emrindeki hocalardan sahte bir şecere düzmelerini istemiştir. Safevi tarikatı, Şeyh Cüneyt’ten itibaren Şiileşmiş ve Şiilik mezhebini benimsemiştir. Şiilikte,...

Bir Şeyhin Şah oluşu

İlk yazımızda Safeviyye tarikatının bir siyasi amaç üzerine Şiiliğe yöneldiği ve bu süreçte yaşananlara değindik. Bu yazımızda babasından aldığı şeyhlik makamını şahlığa götürecek olan İsmail anlatılmakta ve geçenki yazımızın devamı niteliğindedir. Akkoyunlularda Safeviyye Şeyhi İsmail’i aramaya koyuldular. Bunu haber alan Kızılbaşlar, Şeyh İsmail ve kardeşi İbrahim’i uzun bir süre sakladılar (bu süreç Ahsenüt Tevarih de ayrıntılı şekilde anlatılmıştır). Bir oraya, bir buraya saklanan Şeyhi en sonunda müridleri Gilan’a götürmüşlerdir. Gilanda, Gilan Sultanı Karkiya Mirza Ali tarafından cömertçe karşılanmış ve İsmail’in hem korunması hemde eğitimini üstlenmiştir. Rüstem bey Şeyhin ve kardeşinin teslimi için defalarca elçi gönderdiyse de teslim edilmemiştir. Altı yaşında Gilan topraklarına sığınan Şeyh İsmail, burada ömrünün altı yılını geçirmiştir. Gilan da bulunduğu sürede Kuran-ı Kerimi öğrenmiş ve ok atmakta ustalaş...

Safeviyye Tarikatı hakkında

Osmanlı İmparatorluğunun 623 yıllık ömründe doğuda karşısına 3 büyük tehdit ortaya çıkmıştır. Bunlar kronolojik sıralandığında İlhanlılar, Timurlar ve Safevilerdir. Başta Timurlar olmak üzere İlhanlılar büyük sorunlar yaratmışlarsa da tarih sahnesinden çekilmişlerdir. Velakin Safevilerin kurmuş olduğu devlet siyasi bir sorun olmasıyla kalmamış, yıkılışından sonra dahi getirdiği mezhep çatışması devam etmiştir. Biz bu yazımızda Şah İsmail'in Safeviyye tarikatı şeyhi olmadan önce yaşanan olayları anlatacağız. Daha sonraki yazılarda yaşananların devamını ve Şah İsmail üzerinde tartışmalı olan konuları ele alacağız. Safeviyye tarikatının ortaya çıkışı Şeyh Safiyüddinledir. Zahidiyye şeyhi Zahid-i Gilani’nin kızı ile evlenmiş ve Zahid-i Gilani’nin ölümüyle beraber tarikatın başına geçmiştir. Şeyh Safiyüddin’in Zahidiyye şeyhi olmasıyla Tarikat Safeviyye diye anılmaya başlanmıştır (kaynaklarda Erdebiliyye diye de geçmektedir). Tarikat Sünni Osmanlılar tarafından sevgiyle karşılanmıştır k...